Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

halka olmak

  • 1 круг

    çevre
    * * *
    м

    начерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek

    опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek

    2) врз halka

    по воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:

    круг колбасы́ — bir kangal sucuk

    круг сы́ру — bir teker peynir

    спаса́тельный круг — can simidi

    гонча́рный круг — çömlekçi çarkı

    3) alan

    круг де́ятельности — faaliyet alanı

    э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır

    круг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi

    ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar

    5) спорт. tur; döngü

    соверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak

    ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları

    литерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri

    в кругу́ семьи́ — aile içinde

    ••

    большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım

    у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu

    у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı

    Русско-турецкий словарь > круг

  • 2 кружок

    м

    стать в кружо́к — halka olmak

    наре́зать лук кружка́ми — soğanı halka halka kesmek

    2) ( группа) grup; topluluk

    драмати́ческий кружо́к — amatör oyuncu topluluğu

    Русско-турецкий словарь > кружок

  • 3 служить

    несов.; сов. - послужи́ть
    1) тк. несов. hizmet etmek; memurluk etmek ( быть служащим)

    служи́ть секретарём — sekreterlik / katiplik etmek

    служи́ть сто́рожем — bekçilik etmek

    он слу́жит в ба́нке — bankada memurdur / görevlidir

    на по́чте он (никогда́) не служи́л — posta memurluğu yaptığı yoktur

    2) тк. несов. hizmet etmek

    служи́ть наро́ду — halka hizmet etmek

    служи́ть в а́рмии — orduda hizmet etmek; askerlik yapmak ( о срочной службе)

    3) görevi yapmak, vazifesi görmek

    служи́ть мо́сто́м для... —... için bir köprü görevi yapmak

    приме́ром тому́ слу́жит... —... buna örnektir

    пусть случи́вшееся послу́жит вам уро́ком — olanlar size ders olsun

    служи́ть приме́ром для кого-л.biri için örnek olmak

    э́та (археологи́ческая) нахо́дка послу́жит исто́чником для иссле́дования — bu buluntu araştırmalar için kaynaklık yapacak

    не́которое вре́мя го́род служи́л столи́цей импе́рии — kent bir süre için imparatorluğun başkentliğini yapmıştı

    доска́ служи́ла весло́м — tahta kürek vazifesi görüyordu

    феода́лам кре́пость служи́ла за́мком — kale derebeylere şatoluk yapmıştı

    4) yaramak, gitmek

    э́ти сапоги́ ещё послу́жат па́ру ме́сяцев — bu çizme bir iki ay daha gider

    5) тк. несов. ( о собаках) salta durmak

    Русско-турецкий словарь > служить

См. также в других словарях:

  • halka olmak — bir çember biçiminde dizilmek Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halka inmek — halkın anlayışı ve görüşü düzeyinde olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilit — is., di, Far. kelīd, kilīd 1) Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı. Y. Z. Ortaç 2) den. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GİRİT MADALYASI — Tar: Biri Sultan Aziz diğeri Sultan II.Abdülhamid devrinde olmak üzere ihdas olunan madalyalar. Her ikisinin de altun ve gümüş olmak üzere iki türlüsü vardı. Girit işinde hizmeti görünen devlet ricaline altun, ikinci derecedeki memurlarla halka,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • vâkıf — sf., esk., Ar. vāḳif 1) Bilen, farkında olan Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyi vakıf durumuna getiren Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vâkıf… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahta çıkmak — hükümdar olmak Sultan Süleyman tahta çıkar çıkmaz, babası namına inşa ettirdiği cami 1522 de bitmiş ve halka açılmıştır. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUKABELE — Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur ân ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÜSVE(T) — Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»